Okuma süresi:13 dakika
Akciğer kanseri, akciğerlerinizdeki zararlı hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle oluşur. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, immünoterapi, radyasyon ve hedefe yönelik ilaçlar bulunur. Yüksek risk altındaysanız tarama yapılması önerilir. Tedavilerdeki ilerlemeler, son yıllarda akciğer kanseri ölümlerinde önemli bir düşüş sağlamıştır.
Akciğer kanseri, akciğerlerinizde kontrolsüz hücre bölünmesi nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Normal işlevleri kapsamında hücreleriniz çoğalarak kendilerinin yeni kopyalarını oluşturur. Ancak bazen hücrelerde, kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya devam etmelerine neden olan değişiklikler (mutasyonlar) meydana gelir. Hasarlı hücrelerin kontrolsüz şekilde bölünmesiyle dokularda kitleler veya tümörler oluşur ve bu da organlarınızın düzgün çalışmasını engeller.
Akciğer kanseri, genellikle hava yollarında (bronş veya bronşioller) ya da küçük hava keseciklerinde (alveoller) başlayan kanserler için kullanılan bir isimdir. Başka yerlerde başlayıp akciğerlere yayılan kanserler, genellikle başladıkları yere göre adlandırılır (sağlık uzmanınız buna akciğerlere metastaz yapmış kanser diyebilir).
Akciğerleri etkileyen birçok kanser türü vardır, ancak “akciğer kanseri” terimi genellikle iki ana tür için kullanılır: küçük hücreli olmayan akciğer kanseri ve küçük hücreli akciğer kanseri.
Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri (NSCLC)
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC), en yaygın akciğer kanseri türüdür ve tüm vakaların %80’inden fazlasını oluşturur. Yaygın türleri arasında adenokarsinom ve skuamöz hücreli karsinom bulunur. Daha az yaygın türler arasında adenoskuamöz karsinom ve sarkomatoid karsinom yer alır.
Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (SCLC)
Küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC), NSCLC’ye göre daha hızlı büyür ve tedavisi daha zordur. Genellikle vücudun diğer bölgelerine yayılmış küçük bir akciğer tümörü olarak tespit edilir. SCLC’nin belirli türleri arasında küçük hücreli karsinom (yulaf hücreli karsinom olarak da bilinir) ve birleşik küçük hücreli karsinom bulunur.
Akciğerlerdeki Diğer Kanser Türleri
Lenfomalar (lenf düğümlerinde kanser), sarkomlar (kemik veya yumuşak dokularda kanser) ve plevral mezotelyoma (akciğerlerin zarında kanser) gibi diğer kanser türleri de akciğerlerde başlayabilir. Bu tür kanserler farklı şekilde tedavi edilir ve genellikle “akciğer kanseri” olarak adlandırılmaz.
Kanser genellikle ilk tümörün boyutuna, çevre dokulara ne kadar yayıldığına ve lenf düğümlerine veya diğer organlara yayılıp yayılmadığına göre evrelendirilir. Her kanser türü için belirli evreleme yönergeleri vardır.
Akciğer Kanseri Evreleri
Her evre, boyut ve yayılma açısından farklı kombinasyonları kapsayabilir. Örneğin, birinci evredeki bir tümör, ikinci evredeki bir tümörden daha küçük olabilir ancak diğer faktörler onu daha ileri bir evreye taşır. Akciğer kanserinin genel evrelemesi şu şekildedir:
Sınırlı ve Yaygın Evre
Sağlık uzmanları, küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC) için artık I’den IV’e kadar olan evreleri kullansa da, bazen “sınırlı” veya “yaygın” evre şeklinde de tanımlamalar yapılabilir. Bu sınıflandırma, tedavinin tek bir radyasyon alanı ile yapılabilir olup olmamasına dayanır.
Metastatik akciğer kanseri, bir akciğerde başlayıp diğer akciğere veya diğer organlara yayılan kanserdir. Metastatik akciğer kanseri, orijinal konumunun dışına yayılmamış kanserlere göre tedavisi daha zordur.
Çoğu akciğer kanseri belirtisi, daha az ciddi hastalıkların belirtilerine benzer. Birçok insan hastalığın ileri evresine kadar belirti göstermezken, bazı kişiler erken evrelerde belirtiler yaşayabilir. Belirtiler yaşayanlar genellikle aşağıdaki semptomlardan bir veya birkaçını deneyimleyebilir:
Tedaviye rağmen tekrarlayan öksürük veya zatürre, bazen akciğer kanserinin erken bir belirtisi olabilir (ancak daha az ciddi durumların da işareti olabilir). Akciğer kanserinin en yaygın belirtileri arasında geçmeyen veya kötüleşen bir öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı veya açıklanamayan kilo kaybı yer alır.
Kanserin akciğerlerinizin neresinde başladığına bağlı olarak bu belirtilerden bazıları erken (evre I veya II) dönemde görülebilir, ancak genellikle kanser ilerleyen evrelere ulaşana kadar fark edilmez. Bu nedenle, yüksek risk grubundaysanız akciğer kanseri taraması yaptırmanız önemlidir.
Kanser, vücudunuzda uzun yıllar boyunca hiçbir belirti göstermeden büyüyebilir. Akciğer kanseri genellikle erken evrelerde semptomlara neden olmaz.
Akciğer kanseri, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünmeye devam etmesiyle oluşur. Hücre bölünmesi normal bir süreçtir, ancak tüm hücrelerin daha fazla bölünmesini durduran (senesans) veya gerektiğinde ölmelerini sağlayan (apoptoz) bir “kapalı anahtarı” vardır. Bu anahtar, hücre çok fazla kez bölündüğünde veya çok sayıda değişikliğe (mutasyona) uğradığında devreye girer.
Kanser hücreleri, bu kapalı anahtarı devre dışı bırakan mutasyonlara sahip normal hücrelerdir. Hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya devam eder ve normal hücrelerinize zarar verir. Kanser hücreleri kan dolaşımınıza veya lenf düğümlerinize girerek vücudunuzun diğer bölgelerine yayılabilir ve hasara neden olabilir.
Bazı insanlarda kansere yol açan bu değişikliklerin neden oluştuğu kesin olarak bilinmese de, tütün ürünlerini kullanmak gibi bazı faktörler hücrelerinize zarar vererek akciğer kanserine yol açabilir.
Akciğer kanseri riskinizi artırabilecek birçok faktör olsa da, sigara dahil her türlü tütün ürünü kullanımı en büyük risk faktörüdür. Uzmanlar, akciğer kanserine bağlı ölümlerin %80’inin sigarayla ilişkili olduğunu tahmin etmektedir.
Diğer risk faktörleri şunlardır:
Elektronik sigara (nikotin ve aroma içeren buharı solumak için kullanılan cihazlar) kullanırken kanserle ilişkili olduğu bilinen maddeler de dahil olmak üzere birçok maddeyi soluyabilirsiniz. Elektronik sigaranın uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmese de uzmanlar, bunun akciğer hasarına yol açma potansiyeline sahip olduğunu düşünmektedir.
Sigara içmek akciğer kanseri için en önemli risk faktörü olsa da, teşhis edilen kişilerin %20’si hiç sigara içmemiştir. Bu nedenle, endişe verici semptomlarınız varsa bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
Akciğer kanseri teşhisi, birden fazla adımı içeren bir süreçtir. İlk doktor randevunuzda, sağlık uzmanınız belirtilerinizi dinler, sağlık geçmişiniz hakkında sorular sorar ve fizik muayene yapar (örneğin, kalbinizi ve akciğerlerinizi dinler). Akciğer kanseri belirtileri birçok yaygın hastalığın belirtileriyle benzerlik gösterebildiğinden, doktorunuz öncelikle kan testleri ve akciğer röntgeni isteyebilir.
Eğer doktorunuz akciğer kanseri olabileceğinizden şüphelenirse, sonraki adımlar genellikle daha ayrıntılı görüntüleme testleri (örneğin BT taraması) ve ardından biyopsi içerir. Diğer testler arasında, kanserin yayılıp yayılmadığını görmek için PET/BT taramaları ve biyopsi ile elde edilen kanserli dokunun en uygun tedavi yöntemini belirlemeye yardımcı olmak için incelenmesi yer alır.
Akciğer röntgenleri, özellikle erken evrelerde, akciğerlerinizdeki tümörü göstermek için BT taramaları kadar etkili değildir. Tümörler, röntgen görüntüsünde diğer yapılar (örneğin kaburgalar) tarafından engellenebilir veya çok küçük olabilir. Röntgenler doğrudan akciğer kanserini teşhis edemez; ancak doktorunuzun daha fazla araştırma yapması gereken şüpheli bir durumu gösterebilir.
Sağlık uzmanınızın isteyebileceği veya uygulayabileceği testler arasında kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve sıvı ya da doku biyopsileri bulunur.
Kan Testleri
Kan testleri tek başına kanseri teşhis edemez, ancak vücudunuzdaki organların ve diğer sistemlerin nasıl çalıştığını değerlendirmede yardımcı olabilir.
Görüntüleme
Akciğer röntgenleri ve BT taramaları, akciğerlerinizdeki değişiklikleri gösterebilecek görüntüler sağlar. PET/BT taramaları genellikle BT taramasında endişe verici bir bulgu olduğunda veya kanserin yayılıp yayılmadığını belirlemek için yapılır.
Biyopsi
Doktorunuz, göğsünüzün içindeki durumu daha ayrıntılı incelemek için çeşitli biyopsi yöntemlerini kullanabilir. Bu prosedürler sırasında, doku veya sıvı örnekleri alınır ve mikroskop altında incelenerek kanser hücreleri araştırılır. Ayrıca, biyopsi ile elde edilen örneklerde genetik değişiklikler (mutasyonlar) test edilebilir ve bu değişiklikler tedavi planınızı etkileyebilir.
Başlangıç teşhisi veya kanserin yayılımını öğrenmek için kullanılan prosedürler şunlardır:
Moleküler Testler
Biyopsi sırasında alınan doku örnekleri, bazı genetik değişikliklerin (mutasyonların) özel ilaçlarla hedeflenebilir olup olmadığını belirlemek için test edilebilir. NSCLC’de (küçük hücreli olmayan akciğer kanseri) hedeflenebilir genler şunlardır:
Akciğer kanseri tedavileri, kanser hücrelerini yok etmeyi, büyümelerini yavaşlatmayı veya bağışıklık sisteminizi onları tanıyıp yok etmeyi öğretmeyi amaçlar. Bazı tedaviler ise sadece semptomları hafifletmeyi ve ağrıyı azaltmayı hedefler. Tedavi türü, kanserin tipi, bulunduğu yer, ne kadar yayıldığı ve diğer birçok faktöre bağlıdır.
Akciğer Kanseri Tedavi Yöntemleri
Semptomları ve Yan Etkileri Yönetme
Doktorunuz, semptomlarınızı veya tedavinin yan etkilerini yönetmek için ilaçlar reçete edebilir. Palitatif bakım uzmanı veya diyetisyen, ağrıyı azaltmak veya semptomları hafifletmek için destek sağlayabilir.
Çoğu kanserin kesin nedenini bilmediğimiz için önleyici tedbirler yalnızca riskinizi azaltmaya odaklanır. Riskinizi azaltmanın bazı yolları şunlardır:
Akciğer kanseri teşhisi sonrası süreç birçok faktöre bağlıdır. Erken evrede kanser teşhisi konulan bazı hastalarda, doktorunuz kanseri cerrahi olarak çıkarır ve birkaç yıl boyunca takip taramaları gerekir. Ancak birçok kişi için bu süreç zamanla evrilir. Bu, bir tedavi yöntemi etkili olduğu sürece uygulanır ve ardından başka bir tedavi yöntemine geçilir anlamına gelebilir.
Akciğer kanserinin ne kadar hızlı yayıldığı, türüne bağlıdır. Başlıca türlerden küçük hücreli akciğer kanseri, küçük hücreli olmayan akciğer kanserine göre daha hızlı yayılma eğilimindedir. Kanser teşhis edildiğinde, lenf düğümlerine veya diğer organlara yayılmış olabilir.
Eğer sizi endişelendiren herhangi bir belirti yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanıyla iletişime geçin. Sigara içiyorsanız veya geçmişte sigara içtiyseniz, sağlık uzmanınıza akciğer kanseri taraması hakkında danışmayı unutmayın.
Akciğer kanseri teşhisi, birçok farklı duyguyu beraberinde getirebilir. Bazen alınan yeni bilgilerin miktarı bunaltıcı olabilir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, istatistiklerin tedavinizin nasıl ilerleyeceğini veya sizin özel durumunuz için hangi kararların doğru olacağını belirtemeyeceğidir.
Güvendiğiniz yakınlarınızdan veya bir destek grubundan yardım istemek, seçeneklerinizi değerlendirmenize ve tercihlerinizi ifade etmenize yardımcı olabilir. Kanser tedavisi genellikle bir süreçtir ve bu sürecin en önemli parçalarından biri kendinize iyi bakmaktır.
Bu bölüm, konuyla ilgili gerçek yaşam deneyimlerine dair hikayelere ayrılmıştır. Eğer sizin de bu konuda paylaşmak istediğiniz bir hikayeniz varsa, lütfen bizimle iletişime geçerek hikayenizi paylaşın. Bu, içeriğimize zenginlik katar ve daha fazla insanın hikayenizi okumasına olanak tanır.
''Merhaba, ben Yavuz, Akciğer kanseri denildiğinde çoğu insanın aklına başkalarının hikayeleri gelir. Ancak bir gün bu hastalıkla tanışan kişi siz olduğunuzda, dünya bir anda farklı bir şekilde dönmeye başlar. Benim hikayem de tam olarak böyle başladı; sıradan bir hayat sürerken akciğer kanseriyle karşılaştım ve hayatım altüst oldu.
Yaklaşık iki yıl önce sık sık yorgun hissetmeye ve göğsümde hafif bir ağrı yaşamaya başladım. Başlangıçta yoğun iş temposunun bir sonucu olduğunu düşündüm. Fakat öksürüğüm kesilmeyince, özellikle de bu öksürüğe hafif kan izleri eşlik edince, endişelerim arttı. Bu durum beni bir doktora görünmeye yönlendirdi.
Röntgen ve sonrasında yapılan bir biyopsi sonucunda doktorum bana "akciğer kanseri" teşhisini koydu. O anı asla unutamam; sanki zaman durmuştu. Bir yandan korku ve endişe içinde boğulurken, diğer yandan bu hastalıkla mücadele etmem gerektiğini hissediyordum.
Tedavi süreci zorluydu. Kemoterapiye başladım ve bu süreçte yaşadığım mide bulantıları, saç dökülmesi ve bitkinlik beni oldukça zorladı. Bunun yanı sıra, beslenme düzenimi ve yaşam tarzımı tamamen değiştirdim. Antioksidan açısından zengin besinler tüketmeye başladım, sigarayı tamamen bıraktım ve düzenli yürüyüşler yaparak fiziksel dayanıklılığımı artırmaya çalıştım.
Doktorumun önerdiği immünoterapiler ise benim için dönüm noktası oldu. Bu tedavi sürecinde bir yandan kanserle mücadele ederken, diğer yandan daha sağlıklı bir yaşamın temellerini atmayı öğrendim.
Bu süreçte en büyük desteği ailemden ve arkadaşlarımdan aldım. Eşim ve çocuklarım, her an yanımdaydı ve bana moral verdi. Ayrıca, kanserle mücadele eden hastalara yönelik bir destek grubuna katıldım. Orada tanıştığım insanlar, bana yalnız olmadığımı ve bu zorluğun üstesinden gelebileceğimi hatırlattı.
Akciğer kanseri belirtileri, genellikle sinsi bir şekilde ortaya çıkar ve birçok durumda erken dönemde fark edilmez. Ancak, hastalığın ilk aşamalarında şu belirtiler görülebilir:
Bu belirtiler, başka sağlık sorunlarıyla da ilişkili olabileceğinden, kesin tanı için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Akciğer kanserinde erken teşhis hayati önem taşır.
Erken teşhis için düzenli sağlık kontrolleri önemlidir, özellikle risk grubunda olan bireyler için (örneğin, sigara kullananlar).
Akciğer kanseri, başlangıçta akciğer içindeki dokuları etkiler. Daha sonra genellikle:
Kan veya lenf yoluyla vücudun diğer bölgelerine metastaz yapabilir. Bu nedenle, hastalık yayıldığında tedavi süreci daha karmaşık hale gelir.
Sağlıkla ilgili herhangi bir sorunuz var mı? Sağlıkla ilgili sorularınızı 7/24 hizmet veren yapay zeka destekli sağlık asistanına sorabilir veya topluluk forumunda paylaşabilirsiniz.
Geri bildirim için lütfen 2:00 saniye daha bekleyin!
Bağlantı kopyalandı.