Kalp krizi (miyokard enfarktüsü), kalp kasının yeterli kan akışı alamadığı için ölmeye başladığı tıbbi bir acil durumdur. Kalbe kan sağlayan arterlerdeki bir tıkanıklık genellikle buna sebep olur. Eğer bir doktor kan akışını hızlıca geri sağlamazsa, kalp krizi kalpte kalıcı hasara ve ölüme yol açabilir.

Kalp Krizi Hakkında

Kalp krizi nedir?

Kalp krizi (miyokard enfarktüsü), kalp kasınıza yeterli kan akışı sağlanamadığı için meydana gelen son derece tehlikeli bir durumdur. Bu kan akışı eksikliği, genellikle kalbinizin arterlerinden birinde ya da birkaçında oluşan tıkanıklıklardan kaynaklanır.

Kan akışı olmadan, etkilenen kalp kası ölmeye başlar. Kan akışı hızlı bir şekilde geri getirilmezse, kalp krizi kalıcı kalp hasarına veya ölüme yol açabilir.

Kalp krizi, hayatı tehdit eden bir acil durumdur. Eğer sizde veya çevrenizde birinde kalp krizi belirtileri varsa, hemen 112'yi (veya yerel acil servis numaranızı) arayın. Kalp krizi tedavisinde zaman çok önemlidir; birkaç dakikalık bir gecikme bile kalıcı kalp hasarına ya da ölüme neden olabilir.

Kalp krizi sırasında ne olur?

Kalp krizi sırasında, kalbinize giden kan akışı durur ya da normalin çok altında seyreder. Bu, kalp kasının bir bölümünün zarar görmesine veya ölmesine neden olur. Kalbinizin bir kısmı, yeterli kan akışı olmadığından çalışamadığında, kalbinizin pompalama işlevi bozulur. Bu durum, vücudunuzun geri kalanına kan akışını azaltabilir ya da durdurabilir, bu da hızlı bir müdahale olmazsa ölümcül olabilir.

Kalp Krizi Belirtileri

Kalp krizi nasıl hissedilir?

Birçok insan kalp krizi sırasında göğsünde ağrı hisseder. Bu, rahatsızlık, sıkışma, baskı veya ezilme gibi hissedilebilir. Ağrı göğsünüzden başlayarak sol kolunuza (veya her iki kolunuza), omzunuza, boynunuza, çenenize, sırtınıza ya da belinize doğru yayılabilir.

Bazı insanlar kalp krizi sırasında mide yanması ya da hazımsızlık yaşadıklarını düşünürler.

Bazı kişilerde sadece nefes darlığı, mide bulantısı veya aşırı terleme gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Kalp krizi belirtileri nelerdir?

Kalp krizinin birçok farklı belirtisi olabilir ve bazıları diğerlerinden daha yaygındır.

En sık görülen kalp krizi belirtileri şunlardır:

Göğüs ağrısı (anjina).
Nefes darlığı veya solunum güçlüğü.
Uyku sorunları (uykusuzluk).
Mide bulantısı veya mide rahatsızlığı.
Çarpıntı.
Anksiyete veya "felaket hissi".
Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma.

Kalp krizi geçiren erkeklerin belirtileri, kadınlarınkinden farklı olabilir. Kadınlar, göğüs ağrısı ya da hazımsızlık gibi belirtileri daha az yaşarlar. Bunun yerine nefes darlığı, yorgunluk ve kalp krizinden önce başlayan uykusuzluk gibi belirtilerle karşılaşırlar. Ayrıca, mide bulantısı, kusma veya sırt, omuz, boyun, kol ya da karın ağrısı da yaşanabilir.

Kalp Krizi Nedenleri

Kalp krizi neden olur?

Çoğu kalp krizi, kalbinize kan sağlayan damarların birinde tıkanıklık oluşması nedeniyle meydana gelir. Bu tıkanıklık genellikle, damarların iç yüzeyinde biriken plak adı verilen yapışkan bir maddeden kaynaklanır. Bu duruma ateroskleroz denir. Plak birikimi, koroner arter hastalığına yol açar ve bu hastalık da kalp krizine neden olur.

Bazen koroner arterlerdeki plaklar yırtılabilir ve bu noktada bir kan pıhtısı oluşarak damarı tıkayabilir. Bu tıkanıklık kalp kasına kan akışını keser ve kalp krizine yol açar.

Bazı nadir durumlarda, plak yırtılmadan da kalp krizi oluşabilir. Bu durum, aşağıdaki nedenlerden kaynaklanabilir:

Koroner arter spazmı.
Kan damarlarının olağandışı daralmasına neden olan nadir tıbbi durumlar.
Koroner arterlerde yırtılma veya hasar oluşmasına neden olan travmalar.
Başka bir yerden gelen kan pıhtısı ya da hava kabarcığı (emboli) gibi tıkanıklıklar.
Yemek yeme bozuklukları, uzun vadede kalp hasarına ve nihayetinde kalp krizine yol açabilir.
Anormal koroner arterler (doğuştan gelen damar yapısındaki bozukluklar) nedeniyle oluşan basınç.
Düşük kan basıncı, düşük oksijen seviyesi veya çok hızlı kalp atış hızı gibi, uzun süre boyunca kalbinize yeterli kan gitmemesiyle ortaya çıkan diğer durumlar.

Kalp krizi için risk faktörleri nelerdir?

Kalp krizi riskini etkileyen birkaç önemli faktör vardır. Ne yazık ki, bu risk faktörlerinden bazıları değiştirilemez:

Yaş ve cinsiyet: Yaşlandıkça kalp krizi riskiniz artar. Erkeklerde bu risk 45 yaşından itibaren, kadınlarda ise 50 yaşından veya menopozdan sonra artar.
Ailede kalp hastalığı öyküsü: Eğer ebeveynlerinizde veya kardeşlerinizde erken yaşta kalp hastalığı ya da kalp krizi öyküsü varsa, riskiniz artar. Eğer birinci dereceden bir akrabanız (biyolojik ebeveyn veya kardeş) 55 yaşından önce (erkeklerde) ya da 65 yaşından önce (kadınlarda) kalp hastalığı teşhisi almışsa, bu risk daha da yüksektir.
Yaşam tarzı: Sigara içmek, yüksek yağlı gıdalar tüketmek, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı alkol tüketimi ve uyuşturucu kullanımı gibi yaşam tarzı seçimleri kalp krizi riskinizi artırır.
Bazı sağlık durumları: Diyabet, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi sağlık durumları kalp üzerinde stres oluşturur ve kalp krizi riskini artırır.

Kalp krizinin komplikasyonları nelerdir?

Kalp krizi ile ilişkili komplikasyonlar şunlardır:

Aritmiler (anormal kalp ritimleri).
Kalp yetmezliği.
Kalp kapak problemleri.
Felç.
Ani kalp durması.
Depresyon ve anksiyete.
Kardiyojenik şok.
Gecikmiş tedavi durumunda gelişebilecek mekanik komplikasyonlar, örneğin ventriküler septal defekt veya serbest duvar yırtılması.

Kalp Krizi Teşhisi

Kalp krizi geçirdiğimi nasıl anlarım?

Doktorlar genellikle kalp krizini acil serviste teşhis eder. Kalp krizi belirtileri yaşarsanız, fiziksel bir muayene geçirmeniz gerekecektir. Sağlık uzmanı nabzınızı, kan oksijen seviyenizi, kan basıncınızı kontrol edecek ve kalp ile akciğer seslerinizi dinleyecektir. Ayrıca yaşadığınız belirtiler hakkında sorular sorabilir. Sizinle birlikte olan bir kişiden de ne olduğunu anlatmasını isteyebilirler.

Kalp krizini teşhis etmek için hangi testler yapılır?

Sağlık uzmanı kalp krizini şu yöntemlerle teşhis edebilir:

Kan testleri: Kalp krizini teşhis etmenin en güvenilir yollarından biri, kanınızda kardiyak troponin seviyesini kontrol etmektir. Kalp krizi sırasında, kalp kası hücrelerine verilen zarar bu kimyasal belirtecin kan dolaşımınıza karışmasına neden olur.
Elektrokardiyogram (EKG): Acil servise kalp krizi belirtileri ile geldiğinizde yapılan ilk testlerden biridir. Kalbinizin elektrik sinyalleri, yaralanmanın olup olmadığını ve ritim bozukluklarının varlığını gösterebilir.
Ekokardiyogram: Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak ekokardiyogram, kalbinizin iç ve dış yapısını gösteren bir görüntü oluşturur. Kalbinizin ne kadar iyi kasıldığını ve kapakçıkların nasıl çalıştığını gösterebilir.
Koroner anjiyogram veya kalp kateterizasyonu: X-ışınları ve kontrast boya kullanarak kalbinize kan taşıyan damarları gösterir ve tıkanıklık olup olmadığını belirlemenize yardımcı olabilir.
Kalp BT taraması: Kalbinizin ve kan damarlarınızın ayrıntılı bir görüntüsünü oluşturarak ana koroner arterlerde daralma veya sertleşme olup olmadığını gösterir.
Kalp MRG (manyetik rezonans görüntüleme): Bu test, kalbinizin bir görüntüsünü oluşturmak için güçlü bir manyetik alan ve bilgisayar kullanır. Kalbinizdeki kan akışındaki sorunları gösterebilir.
Egzersiz stres testi: Bu test, egzersiz sırasında kalbinizin yeterli kan akışı alıp almadığını göstermek için EKG, ekokardiyogram veya nükleer taramaları kullanabilir.
Nükleer kalp taramaları: Sağlık uzmanının kanınıza enjekte ettiği radyoaktif bir boya ve bilgisayarla geliştirilen yöntemler (BT taramaları gibi) kullanılarak kalbinizin yeterli kan almadığı veya hasar gördüğü alanları bulur.

Kalp Krizi Tedavisi

Kalp krizi nasıl tedavi edilir?

Kalp krizini tedavi etmek, etkilenen kalp kasına olabildiğince çabuk kan akışını yeniden sağlamayı gerektirir. Bu, ilaç tedavisinden cerrahi müdahalelere kadar çeşitli yollarla yapılabilir. Tedavi aşağıdakileri içerebilir:

Ekstra Oksijen

Solunum güçlüğü çeken veya kan oksijen seviyesi düşük olan kişilere ek oksijen verilir. Bu oksijen, burun altına yerleştirilen bir tüp veya ağız ve burunu kaplayan bir maske aracılığıyla alınır. Bu, kandaki oksijen miktarını artırır ve kalp üzerindeki baskıyı azaltır.

İlaçlar

Şunları içerebilir:

Kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar: Aspirin ve diğer kan sulandırıcı ilaçlar bu gruba dahildir.
Nitrogliserin: Göğüs ağrısını hafifletir ve kan damarlarını genişleterek kanın daha kolay akmasını sağlar.
Trombolitik (pıhtı çözücü) ilaçlar: Sağlık uzmanları bunları yalnızca kalp krizinden sonraki ilk 12 saat içinde kullanır.
Anti-aritmi ilaçları: Kalp krizi sırasında oluşan kalp ritim bozukluklarını (aritmi) durdurabilir.
Ağrı kesiciler: Kalp krizi sırasında en yaygın kullanılan ağrı kesici morfindir ve göğüs ağrısını hafifletir.
Beta-blokerler: Bu ilaçlar kalp hızınızı yavaşlatarak kalbin toparlanmasına yardımcı olur.
Antihipertansifler: Kan basıncınızı düşürerek kalbinizin iyileşmesini sağlar.
Statinler: Kalp damarlarınızdaki plakları stabilize ederek tekrar tıkanmaların önüne geçer ve kolesterolü düşürür.

Perkütan koroner girişim (PKG)

Bu yöntem, kalp krizinde etkilenen kalp kasına kan akışını yeniden sağlamak için kullanılır. Bir kateter yardımıyla tıkalı arter açılarak kan akışı yeniden sağlanır. Girişim sırasında bir stent yerleştirilerek damarın açık kalması sağlanır.

Koroner arter bypass grefti (KABG)

Koroner arterlerde ciddi tıkanıklıkları olan kişiler için yapılan bu açık kalp ameliyatı, tıkalı arterlerin etrafına başka bir damar kullanılarak kan akışını yönlendirme işlemidir.

Tedavi Sonrası İyileşme

Tedavi sonrası iyileşme yönteme bağlı olarak değişir. Ortalama hastanede kalış süreleri şöyledir:

İlaçla tedavi: Ortalama 6 gün.
PCI: Ortalama 4 gün.
CABG: Ortalama 8-12 gün.

Kalp Krizi Önlemesi

Kalp krizi önlenebilir mi?

Genel olarak, kalp krizini önlemek için yapabileceğiniz birçok şey vardır. Ancak, aile geçmişiniz gibi değiştiremeyeceğiniz bazı faktörler vardır. Yine de, riski azaltarak kalp krizinin ne zaman meydana geleceğini erteleyebilir ve şiddetini azaltabilirsiniz.

Kalp krizi riskimi nasıl azaltabilirim?

Değiştirilemeyen bazı risk faktörlerine rağmen, kalp krizi riskinizi azaltmak için şunları yapabilirsiniz:

Düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak: Her yıl bir sağlık kontrolüne giderek, hissedemediğiniz erken kalp hastalığı belirtilerini yakalayabilirsiniz. Kan basıncı, kan şekeri ve kolesterol seviyeleri gibi parametreler bu kontrollerde ölçülür.
Tütün ürünlerini bırakmak: Sigara, dumansız tütün ve elektronik sigara gibi ürünlerin hepsinden uzak durun.
Düzenli egzersiz yapmak: Haftada beş gün, günde 30 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite hedefleyin.
Besleyici yiyecekler tüketmek: Akdeniz diyeti veya DASH diyetini uygulayın. Bitki temelli yiyecekler, işlenmiş etlerden ve doymuş yağlardan daha sağlıklı bir alternatiftir.
Sağlıklı bir kilo korumak: Doktorunuz sağlıklı bir hedef kilo belirlemenize yardımcı olabilir ve bu hedefe ulaşmanız için rehberlik edebilir.
Mevcut sağlık durumlarınızı yönetmek: Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabet gibi durumlarınızı kontrol altında tutun.
Stresi azaltmak: Yoga, derin nefes alma ve meditasyon gibi stres yönetimi tekniklerini deneyin.
İlaçlarınızı düzenli olarak kullanmak: İlaçlarınızı sadece hatırladığınızda değil, doktorunuzun önerdiği şekilde almanız önemlidir.
Tüm sağlık randevularınıza gitmek: Düzenli olarak doktorunuzu ziyaret etmek, farkında olmadığınız kalp rahatsızlıklarını ve diğer tıbbi sorunları ortaya çıkarabilir. Ayrıca bu sorunları erken tedavi etmenize yardımcı olur.

Sağlığınıza katkıda bulunmak, yaşam tarzı değişikliklerini tek başınıza yapmanız gerektiği anlamına gelmez. Doktorunuzdan ve sağlık ekibinizden yardım isteyerek ihtiyacınız olan bilgi ve kaynaklara ulaşabilirsiniz.

Eğer zaten bir kalp krizi geçirdiyseniz, doktorunuz bir kardiyak rehabilitasyon programı önerecektir. Bu program, ikinci bir kalp krizi riskini azaltmayı amaçlar ve yukarıdaki sağlıklı yaşam hedeflerine odaklanan tıbbi olarak denetlenen bir programdır.

Kalp Krizi Prognozu

Kalp krizi geçirdiğimde ne beklemeliyim?

Kalp krizi tedavisi hastaneden çıkmanızla sona ermez. İkinci bir kalp krizi riski, reçete edilen ilaçları kullanmanızı ve günlük yaşamınıza bazı değişiklikler yapmanızı gerektirir.

Ne zaman normal faaliyetlerime dönebilirim?

Hastaneden çıktıktan sonra kalp krizinden iyileşme süreci, kalp krizinin şiddetine, tedaviye ne kadar erken başlandığına, hangi tedavileri aldığınıza ve kalp krizi öncesindeki sağlık durumlarınıza bağlıdır.

Doktorunuz, iyileşme süreciniz için sonraki adımları ve ne beklemeniz gerektiğini açıklayabilir. Genel olarak, çoğu insan kalp krizinden iki hafta ile üç ay arasında işine dönebilir veya normal faaliyetlerine başlayabilir. Kardiyak rehabilitasyon, kişilerin fiziksel aktivitelerini güvenli bir şekilde yeniden artırmalarına yardımcı olabilir.

Kalp krizinin beklentisi

Günümüzde birçok insan kalp krizini atlatarak hayatta kalıyor. Ancak, bazı durumlarda prognoz daha kötü olabilir:

65 yaşın üzerinde olanlar.
Kalp yetmezliği olanlar.
Diyabet hastası olanlar.
Daha önce kalp krizi geçirenler.

Bu kişiler, sonraki altı ay içinde bir kalp krizi geçirme veya ölme riski taşıyabilir. Bu tür durumlarda, doktorlar risklerini agresif bir şekilde yönetmeye çalışır.

Menopoz öncesi, 45 yaş altındaki kadınlar, benzer yaşlardaki erkeklere göre daha iyi bir sonuç gösterir. Bilim insanları bunun, östrojenin kalp koruyucu etkilerinden kaynaklandığını düşünüyor.

Doktora Ne Zaman Başvurmalı

Ne zaman doktorunuza gitmelisiniz?

Kalp krizi geçirdikten sonra, benzer bir olay yaşama riskiniz artar. Doktorunuz, gelecekteki kalp krizlerini önlemek amacıyla takip izleme, test ve bakım önerilerinde bulunacaktır. Bu süreçler şunları içerebilir:

Kalp taramaları: Kalp krizini teşhis etmek için kullanılan yöntemler gibi, bu testler kalp krizinin etkilerini değerlendirir ve kalbinizde kalıcı hasar olup olmadığını belirler. Ayrıca, gelecekteki kalp krizlerinin riskini artıran kalp ve dolaşım sorunlarının belirtilerini arar.
Stres testi: Egzersiz yaparken gerçekleştirilen bu kalp testleri ve taramaları, kalbiniz daha fazla çalıştığında ortaya çıkabilecek potansiyel sorunları gösterir.
Kardiyak rehabilitasyon: Bu programlar, genel sağlığınızı ve yaşam tarzınızı iyileştirmenize yardımcı olur ve başka bir kalp krizini önleyebilir.

Ne zaman acil servise gitmeliyim?

Yukarıda belirtilen kalp krizi belirtilerinden bazılarını yaşıyorsanız ve bir kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız, yerel acil yardım numaranızı arayın. Yardım gönderirken, aspirin veya başka bir ilaç almanız gerekip gerekmediğini sorun. Beklemeyin; kalp krizi geçirirken dakikalar çok önemlidir.

Doktoruma hangi soruları sormalıyım?

Doktorunuza sormanız gereken bazı sorular şunlardır:

Kalp krizinden sonra hangi aktiviteleri yapmam güvenli?
Bir başka kalp krizini önlemek için en önemli şeyler nelerdir?
Sizle ne sıklıkla takip randevularım olmalı?
Ailemdeki diğer bireylerin kalp kontrolleri yaptırmaları gerekiyor mu?

Doktorify'dan Bir Not

Tıkalı bir arter, kalpte kalıcı hasar önlemek için acil tedavi gerektirir. Belirtilerinizin yoğun ve şiddetli olmadığını düşünseniz bile, kalp krizi geçiriyor olabileceğiniz anlamına gelebilir. Belirtiler hafif olabilir ve bunları bir sağlık uzmanının kontrol etmesi en iyisidir. Kendiniz gitmek veya başkasını götürmek yerine 112'i aramak, düşündüğünüzden çok daha hayat kurtarıcı olabilir. Kazanılan zaman, kalp kası kurtarır ve bu, sizin için daha iyi bir sonuç şansı demektir.

Okuyucu Paylaşımı

Bu bölüm, konuyla ilgili gerçek yaşam deneyimlerine dair hikayelere ayrılmıştır. Eğer sizin de bu konuda paylaşmak istediğiniz bir hikayeniz varsa, lütfen bizimle iletişime geçerek hikayenizi paylaşın. Bu, içeriğimize zenginlik katar ve daha fazla insanın hikayenizi okumasına olanak tanır.

''Merhaba, ben Mehmet, kalp krizi hakkında yazılan birçok makaleyi okurken, bir gün kendimin de bu durumu yaşayabileceğini asla düşünmezdim. Fakat yıllar önce, hayatımın en korkutucu ve dönüştürücü anlarından birini yaşadım: beklenmedik bir kalp krizi geçirdim. Bu deneyim, sağlığım üzerinde büyük bir etki yarattı ve hayata bakış açımı tamamen değiştirdi.

Her şey sabah uyandığımda hafif bir göğüs ağrısı ile başladı. O zamanlar stresli bir işte çalışıyordum ve bu tür ağrıları günlük hayatın getirdiği sıradan bir yorgunluk olarak görüyordum. Ancak ağrı birkaç saat içinde daha da şiddetlendi ve sol koluma yayılmaya başladı. İşte o an, ciddi bir şeyin yanlış olduğunu hissettim.

Hastaneye gittiğimde, doktorlar bana kalp krizi geçirdiğimi söyledi. Duyduğumda şok olmuştum. Nasıl olurdu? Yaşım henüz 40’tı, kendime dikkat ediyordum. Ama gerçek, genetik yatkınlığım ve stresli yaşam tarzımın bu sonuca katkıda bulunduğunu gösterdi.

Bu tanı, hem fiziksel hem de duygusal olarak beni sarstı. Sağlığımın ne kadar kırılgan olduğunu fark ettim ve uzun süredir ihmal ettiğim şeylerin ne kadar önemli olduğunu anladım. Hayatımda büyük değişiklikler yapmam gerektiğini bilmek zordu, fakat kaçınılmazdı. Psikolojik olarak, başta büyük bir korku ve kaygı hissettim. Bir daha asla tam olarak iyileşemeyeceğim korkusu, her gün peşimi bırakmıyordu.

Doktorlar, acil müdahale sayesinde hayatta kaldığımı ve şanslı olduğumu söyledi. Ancak, bu olay bana kalp hastalığı riskini ciddi bir şekilde gözden geçirmem gerektiğini öğretti. İlk etapta teşhis aldığımda, durumu kabul etmek zor oldu. Yaşadığım şok, inkar ve sonunda kabul süreci, duygusal olarak zorlayıcıydı.

İlk müdahaleden sonra doktorlar, kalp sağlığımı korumak için uzun vadeli tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri önerdi. İlaç tedavisine başladım ve doktorumun önerdiği kardiyolojik rehabilitasyon programına katıldım. Diyetimi tamamen değiştirdim, düzenli olarak egzersiz yapmaya başladım ve stres yönetimi üzerine çalıştım. Başlarda zor olsa da, bu değişiklikler zamanla sağlığımı geri kazanmama yardımcı oldu. Sigara içmeyi bıraktım ve alkol tüketimimi azalttım.

Bu süreçte en büyük destekçim ailem oldu. Eşim ve çocuklarım her adımda yanımdaydı. Ayrıca doktorlarım ve fizyoterapistlerim, bana sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da çok yardımcı oldular. Düzenli olarak bir destek grubuna katıldım ve benzer deneyimler yaşamış insanlarla konuşmak, bu zor dönemde bana büyük bir moral kaynağı oldu.

Bu deneyim bana hayatın ne kadar kıymetli olduğunu ve sağlığın her şeyin önünde geldiğini öğretti. Kendimi ihmal etmemem gerektiğini, stresle başa çıkmanın ve dengeli bir yaşam sürmenin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Kalp krizi sadece fiziksel değil, psikolojik ve duygusal olarak da derin izler bırakan bir deneyim oldu. Ancak bu süreçten güçlü çıktım ve şu an sağlığımı daha bilinçli bir şekilde yönetiyorum.

Bu yolculukta öğrendiğim en önemli ders ise, kalp sağlığı konusunda bilinçlenmek ve erken önlem almanın hayat kurtarıcı olduğudur. Eğer siz de risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, hemen bir sağlık uzmanına başvurun ve gereken adımları atın.''

Sık Sorulan Sorular

Kalp krizi olduğunda ne olur?

Kalp krizi sırasında, kalp kasına giden oksijenin azalması, kalp kasının hasar görmesine ve ölüme neden olabilir. Bu süreç genellikle aşağıdaki belirtilerle kendini gösterir:

Göğüs Ağrısı veya Sıkışma: Kalp krizinin en belirgin semptomu olup, genellikle birkaç dakika sürer. Bu ağrı, göğüsün ortasında veya sol tarafında yoğunlaşabilir.
Nefes Darlığı: Oksijen yetersizliği nedeniyle nefes almak zorlaşabilir.
Ağrı Yayılması: Göğüs ağrısı genellikle sol kola, omuzlara, sırt, boyun veya çeneye yayılabilir.
Aşırı Terleme: Soğuk terleme, kriz sırasında sıkça görülür.
Mide Bulantısı veya Baş Dönmesi: Bu belirtiler de kalp krizinin bir parçası olabilir.

Bu belirtiler ortaya çıktığında hemen tıbbi yardım alınmalıdır.

Kalp krizinin 7 sessiz belirtisi nedir?

Sessiz kalp krizi, genellikle belirgin semptomlar göstermeden gelişir. Aşağıdaki yedi sessiz belirti, bu tür kalp krizinin habercisi olabilir:

Sebebi Bilinmeyen Yorgunluk: Uzun süreli yorgunluk, kalp krizinin habercisi olabilir.
Nefes Darlığı: Düşük fiziksel aktivitede bile nefes almakta zorlanma.
Boyundan Üst Tarafa Yayılan Ağrı: Boyun ve çene bölgesinde hissedilen ağrılar.
Mide Ekşimesi: Midede yanma hissi veya rahatsızlık.
Mide Yanması: Özellikle yemek sonrası rahatsızlık.
Ani Soğuk Basması ve Terleme: Aniden soğuk terleme ya da terleme hissi.
Sıkıntılı Ruh Hali: Anksiyete veya huzursuzluk hissi.

Bu belirtiler, sessiz kalp krizine işaret edebilir ve dikkate alınmalıdır.

Kalp krizi ilk nereye vurur?

Kalp krizi yaşayan çoğu kişi, göğüs ağrısının sol kola yansıdığını hisseder. Bunun dışında:

Omuzlar: Ağrı, omuzlara yayılabilir.
Sırt: Sırtın üst kısmında rahatsızlık hissi.
Boyun veya Çene: Ağrı bu bölgelerde de hissedilebilir.

Özellikle kadınlarda, kalp krizi sırasında ağrı alt karın bölgesine ve göğsün alt kısımlarına da yayılabilir, bu nedenle bu belirtilere dikkat edilmesi önemlidir. Kalp krizi belirtileri gözlemlendiğinde derhal tıbbi yardım alınmalıdır.

Sağlıkla ilgili herhangi bir sorunuz var mı? Sağlıkla ilgili sorularınızı 7/24 hizmet veren yapay zeka destekli sağlık asistanına sorabilir veya topluluk forumunda paylaşabilirsiniz.

“ K a l p v e D a m a r H a s t a l ı k l a r ı A ' d a n Z ' y e ”

Yeni Makaleler

Akut Miyokard Enfarktüsü (Kalp Krizi) Hakkında Her Şey